Siyah mermeriyle tanınan bu antik kent, adını hem taşından hem ihtişamından alır. Alabanda Örenyeri, tiyatrosu, agora kalıntıları, meclis binası ve tapınaklarıyla antik Karia bölgesinin önemli yerleşimlerinden biridir. Zenginliğiyle ün salan bu şehir, geniş cadde kalıntıları ve yamaçlara kurulmuş yapılarıyla hâlâ görkemli bir hava taşır. Doğa ile iç içe, kalabalıktan uzak ve sessiz bir antik kent deneyimi arayanlar için Alabanda eşsiz bir duraktır.

Alabanda, M.Ö. 4. yüzyılda Karia bölgesinde kurulmuş ve adını Karia dilinde “at” ve “yarış” anlamına gelen sözcüklerden almıştır. Roma döneminde önemli bir merkez hâline gelen şehir, zenginliği ve mimari gösterişiyle tanınır. Dionysos’a adanmış bir tapınak, bouleuterion (meclis binası) ve stoa kalıntıları, kentin sosyal ve dini hayatına dair ipuçları sunar. Yapılarda kullanılan koyu renkli granit benzeri taş, bölgeye özgüdür.

Viofun’ın Önerisi

Antik tiyatronun en üst basamağına oturun ve çevreye sessizce bakın. Bu kentte bir zamanlar zengin tüccarlar, siyasetçiler ve filozoflar yürüyordu… Bugün sadece sen varsın. Doğayla tarihin sessizce buluştuğu bu atmosferde zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın.