Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne girdiğinizde ilk hissedeceğiniz şey: sessiz bir ihtişam. Atatürk’ün talimatıyla kurulan bu müze, Türk resim ve heykel sanatının ilk büyük koleksiyonudur. Osman Hamdi Bey’den İbrahim Çallı’ya, Bedri Rahmi’den Sabiha Bozcalı’ya uzanan eserler arasında dolaşırken, sadece sanat değil, Cumhuriyet'in estetik vizyonu da gözlerinizin önüne serilir. 19. yüzyıl sonundan günümüze Türk sanatının izlerini takip etmek için eşsiz bir duraktır.

Tarihi Bilgiler

1927’de mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından inşa edilen bina, önce Türk Ocağı olarak tasarlandı. 1980 yılında müzeye dönüştürüldü. Klasik Türk mimarisi ile batı etkisinin birleştiği bu yapı, Cumhuriyet’in kültürel yüzünü simgeleyen önemli bir semboldür. Salonlar; klasik dönem, çağdaş dönem ve tematik sergilere göre ayrılmıştır.

Viofun’ın Önerisi

Sadece sanat eserlerine değil, binanın kendisine de dikkatlice bakın. Girişteki sütunlar, avlunun ışık oyunları ve sergi salonlarının simetrisi, mimari bir tablo gibi sizi içine çeker. Müze sonrası Hamamönü’ne doğru yürüyerek, tarih ve sanatla dolu bir günü tamamlayabilirsiniz.