Adı “gümüş”le anılan bu şehrin geçmişi de toprağın altındaki hazineler gibi katman katman… Gümüşhane Müzesi, Karadeniz’in iç kesimlerinde yer alan bu tarihî şehirde hem arkeolojik hem de etnografik koleksiyonlarıyla öne çıkan bir kültür durağıdır. Paleolitik dönemden Osmanlı’ya kadar uzanan eserlerin yanı sıra, yöre halkının geleneksel yaşamını yansıtan objelerle geçmişe dair güçlü bir bağ kurar.

Müze, 2005 yılında hizmete açılmış olup, Satala (Kelkit), Akhisar, Canca Kalesi ve çevre höyüklerden elde edilen eserlerle koleksiyonunu oluşturmuştur. Arkeolojik bölümde çanak çömlek, taş aletler, bronz objeler, sikkeler ve mezar buluntuları yer alırken, etnografya bölümünde el dokuması halılar, bakır işlemeciliği, yöresel kıyafetler ve silahlar sergilenir. Müze ayrıca bölgenin madencilik geçmişine dair detaylı bilgiler sunan nadir merkezlerden biridir.

Viofun’ın Önerisi
Roma dönemine ait Satala eserlerine dikkatle bakın. Bu küçük parçalar, bölgede bir zamanlar lejyonların yürüdüğünü, imparatorluk düzeninin bu dağlık coğrafyaya kadar ulaştığını gösteriyor. Müze çıkışında Gümüşhane şehir merkezinde kısa bir yürüyüşle Süleymaniye Mahallesi gibi tarihi noktaları da ziyaret edebilirsiniz.