Bu ev sadece bir doğum yeri değil; fikirlerin filizlendiği bir başlangıç noktasıdır… Ziya Gökalp Müzesi, Türk milliyetçiliğinin öncülerinden, sosyolog ve düşünür Ziya Gökalp’in 1876 yılında doğduğu geleneksel Diyarbakır konağıdır. Siyah bazalt taşlarla örülü bu iki katlı yapı; yaşam alanları, iç avlusu ve özgün mimarisiyle hem bir fikir adamının izlerini hem de 19. yüzyıl Diyarbakır’ının kültürel dokusunu bugüne taşır. Müzenin içinde Ziya Gökalp’e ait kitaplar, mektuplar ve kişisel eşyaların yanı sıra dönemin yaşam tarzını yansıtan eşyalar sergilenir.

Ziya Gökalp’in doğduğu bu konak, 1956 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış ve 1957’de müze olarak ziyarete açılmıştır. 2014 yılında çıkan bir yangında zarar gören yapı, restorasyon sonrası aslına uygun biçimde yeniden düzenlenmiştir. Müze, sadece bireysel bir yaşamı değil; Osmanlı’nın son dönemindeki düşünsel dönüşümü ve Cumhuriyet’in entelektüel temelini de simgeler.

Viofun’ın Önerisi
Avludaki taş banklardan birine oturun ve o taş duvarlar arasında doğmuş fikirleri düşünün. Ardından kısa bir yürüyüşle Cahit Sıtkı Tarancı Evi’ne geçerek Diyarbakır’ın yetiştirdiği iki büyük ismin izini aynı gün içinde sürebilirsiniz.